17 Ağustos, 2025

Gülhane Parkında

 


Rengârenk laleleri açılmaya başlarken

Olmayanlar var mıdır güzelliğin farkında

Her şeyi unutarak tüm dertleri boşlarken

Her zaman buluşurduk biz Gülhane Parkı’nda


Kıpkırmızı laleler aşkımızın şahidi

Tutmak için söz verdik asla bozmadık ahdi

Sevdamızı yaşayıp çok sevdik bu muhiti

El ele dolaşırdık biz Gülhane Parkı’nda


Cıvıldayarak uçan kuş sesini duyardık

Kalbimizin sesini dinleyerek uyardık

Güneş batana kadar mutluluğa doyardık

Simidi bölüşürdük biz Gülhane Parkı’nda


Sevenlerin kalpleri ikiye bölünse de

Sevilmeyen ne varsa zihinden silinse de

"Alışmak sevmekten zor" olduğu bilinse de

Sevmeye alışırdık biz Gülhane Parkı’nda


Hiç aldırış etmezdik ne derse desin eller

Umut verirdi bize lale, sümbül ve güller

Gelecekle ilgili hep tozpembe hayaller

Kurmaya çalışırdık biz Gülhane Parkı’nda


Türkmenoğlu diyor ki: unutmazdık dünleri

Her zaman şükrederdik düşünüp bugünleri

Yaşanmış anılarda kalan güzel günleri

Anlatıp gülüşürdük biz Gülhane Parkı’nda


Şükrü Atay (Türkmenoğlu)


DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER




Rüzgar bukle saçını hafifçe savururken

Seyre dalıp alemi bakışıp otururken

Zaman eğilirdi hep seninle konuşurken

Sessizce sarılırdık biz Gülhane Parkı’nda

______ Meyzem


Bozkır Kızı

 


Her "Neşet"türküsünde, hayâline susarım

Sigâramda tellenir duman duman efkârım.

Hasretini yutkunup, yudum yudum yutarım,

Beni benden eyleyen! Yalvarırım ver geri!

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri.


Divane mecnun gibi nar’ı kavurmak varmış,

Alazlanan külleri sel’e savurmak varmış,

Başımı sûretine, yıkıp devirmek varmış.

Artık duy bozkır kızı! gönül virâne yeri

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri.


Sineme yara açtı gözbebeğinin feri,

Bir çift elâ bakışta yitirdim akl-ı yâri.

Aynalara dalarken, dedim: ulann serseri!

Sen kederden kaçarken , buldu derdin beteri.

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri.


Ne olur mektup yolla, Güvercin kanadında,

Köşesini yakıver, yüreğinin od’unda.

Adresimi gizlice, dostlarımdan edin de

Çıkıpta gel vicdansız! bekler gâribin biri

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri.


Ali Görgan


Turna olup göçerim, çöllere serap diye

Yıldızlara sorarım , neyi var harap diye.

Nar-ı ateş kül etti, su içtim şarap diye,

Beni benden eyleyen! yalvarırım ver geri,

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri...

___________ MEYZEM.. 

Kamil İnsan Kalmadı

 


Bu dünya böyledir, tok da var, aç da,

Akl-ı selim, kâmil insan kalmadı.

Tehditler şantajlar, şimdi revaçda,

Toprak gibi masum, vicdan kalmadı


Bir lokma ekmeğe, beli bükenler,

Dert oldu yıllarca, gülde dikenler,

Bir ömür durmadan, hayal ekenler,

Kalplerinde şimdi, iz’an kalmadı.


Kimi söz ehliyle, gönülden yazar,

Kimi hasret ile ömürden süzer,

Kimi de başıboş, dünyayı gezer,

Ahiret yurduna, iman kalmadı.


Kurtlar düşman oldu, görünce eti,

Versen de kar etmez, gülün buketi,

Bir ömür gözlerde, tüten vuslatı,

Şimdi yaşamaya, zaman kalmadı.


Kimi çalışır hep, arı misali,

Kimi çalışmadan, yaşar visali,

Miras yedilerle, haram kusalı,

Hakkı duyurmaya fermân kalmadı.


Kimi Leyla gibi, soldurdu gülü,

Kimi mecnun oldu, dolaştı çölü,

Dünya bir tiyatro, farklıdır rolü,

Aşkı aramaya, derman kalmadı.


Mazlumun evinde, gece karanlık,

Kimisi dert çekip, gider bir anlık,

Her çağda zalime, olan hayranlık,

Kaybolup biterken, burhan kalmadı.


Ne günlerim kaldı, ne de yarınım,

El içinde her an, senin yarınım,

Her çileye sabır, eden yarinim,

Kadere imanı, bilen kalmadı


...andelib...

kimi de çıkarla, dostluk satarak

kimi de kin ile, gönül tutarak

yıllarca bir ömrü, boşa atarak

mahşer gününde iman kalmadı.

_____meyzem


Ömür Dediğin

 

İnceden inceye yüreğe sızı

Sızarken geçiyor... ömür dediğin

Bazen kör talihe, kadere bazı

Kızarken geçiyor... ömür dediğin


Âlem bir tiyatro, her fasıl rüya

Çehrede gülüşün yarısı riya

Huzurun resmini rüyada suya

Çizerken geçiyor... ömür dediğin


Dünyevî olunca aşka ilgiler

Leylalara kalmış gerçek sevgiler...

Hak etmeyen câna hadsiz övgüler

Düzerken geçiyor ömür dediğin


Mecnûnun tüterken yâr genizinde

Yûnus Hakk’ı bulmuş nârın izinde...

Her gönül farklı bir aşk denizinde

Yüzerken geçiyor... ömür dediğin


Donarken sineler batan güneşle

Saklanmış hüzünler sahte gülüşle....

Anlık serapları asırlık düşle

Bezerken geçiyor ömür dediğin


Nemrutlar, Neronlar defolsa bile

Ne zulüm azalmış ne hinlik, hile...

Zalimin hobisi zayıfa çile;

Ezerken geçiyor ömür dediğin


Ak nakış atarken saçlara her kış

Kimi nam peşinde kimisi alkış...

Doğrular içinde sürüyle yanlış;

Süzerken geçiyor... ömür dediğin


Fikirler içinde yığınla çile

Cahile kördüğüm; çaba nafile

Gâhi ağlayarak gâhi âh ile

Çözerken geçiyor... ömür dediğin


Saati salâya kurmuş O Hancı

Can kanat çırptıkça dinmiyor sancı

Gönülden gözlere sayısız inci

Dizerken geçiyor... ömür dediğin


Hakk kûn’la döşemiş ukbaya rayı

Hayatın her yanı ölüme kıyı...

Baharlar kısalıp kışların boyu

Uzarken geçiyor... ömür dediğin


Taş kalpli beşerin kem olmuş dini

Boşaltmış sevgiyi doldurmuş kini

Dağıtıp herkese içindekini

Üzerken geçiyor ömür dediğin


Îmandan nasipsiz kavgalı Bir’le

Set çekmiş araya salla, kabirle

Malik’in mülkünde hırsla, kibirle

Gezerken geçiyor... ömür dediğin


Akleden yaşarken şükürle, vakur

Şakiler Kitab’ı tersinden okur...

Ecel her gelene derin bir çukur

Kazarken geçiyor... ömür dediğin


Saatin tik-takı ölümü ihtar

Akıbet aşikâr, vakit hayli dar

Sinden ötelere bir yolculuk var;

Sezerken geçiyor... ömür dediğin


Sayısız günahla ağır bir heybe

Tabutlar dolarken bu cüret! Vay bee...

Akşama varmıyor sabahki tövbe;

Bozarken geçiyor... ömür dediğin


İnsafa gelse de yorgun yelkovan

Akrebin kıskacı vermiyor aman...

Herkesin hayatı hazin bir roman;

Yazarken geçiyor... ömür dediğin


Mecit Aktürk


seraba kanmışken insan uyanmaz

karanlık gönülde meşale yanmaz

secdeye yönelmez, hakka inanmaz

azarken geçiyor... ömür dediğin.


________________________ Meyzem

13 Ağustos, 2025

Söz İnsanın İnsan Sözün Esiri


Söz vardır, manası gayet derinde,
Söz insanın, insan sözün esiri,
Söz vardır, konuşur günün birinde,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, kalplerin gerçek yüzüdür,
Sevdanın, sevginin asil sözüdür,
Aşk dolu, insanın bakan gözüdür,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, Rahmanın güzel esması,
Söz vardır, bir İsm-i Azam duası,
Söz vardır, kalplerin ruhun cilası,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, gelinlik bir kız gibidir,
Rengine, vurulmuş bir göz gibidir,
Her mevsim, bir bahar, bir yaz gibidir,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, Allah’ın adıyla başlar,
Söz vardır, her an bahar olur kışlar,
Söz vardır, gözlerden akıtır yaşlar,
Söz insanın, insan sözün esiri.

Söz vardır, dağlardan aşırır seni,
İmkansız, aşklarla pişirir seni,
Mecnun gibi çöle düşürür seni,
Söz insanın insan sözün esiri,

Söz vardır, insana dost ve yarandır,
O kutlu, mananın, hakkı Kur-an’dır,
Dert ve ızdıraba derman olandır,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, imanı satan bir küfür,
Söz vardır, mümini eder bir kâfir,
Söz vardır, insanı hep görür hakir,
Söz insanın, insan sözün esiri,

Söz vardır, onunla başlar muhabbet,
Her zaman, evini eder bir cennet,
Bütün bir âleme olur bir rahmet,
Söz insanın, insan sözün esiri.

Söz vardır, seveni bırakmaz naçar,
Söz vardır, pınarı gözünden içer,
Söz vardır, binlerce kapılar açar,
Söz insanın, insan sözün esiri.

..andelib...



söz vardır, fermanla yıkar surları
söz vardır, titretir zulüm nurları
söz vardır, ebedi kurar yurdları
söz insanın, insan sözün esiri.

______meyzem

Hasret

 


Turna olup göçerim, çöllere serap diye,

Yıldızlara sorarım, neyi var  harap diye,

Nar-ı Ateş kül etti su içtim şarap diye.

Beni benden eyleyen! Yalvarırım ver geri!

Gözlerimin ucuna değdiğin günden beri.


09 Ağustos, 2025

Vefa

 


Sana kırıldım ama kırıklarımı onarmadım,
Çünkü her parçasında adın vardı.

Bir zamanlar mesuttum, şimdi harabe içim,

Sevmelere pişmanım, kalbime yasak ettim.

Değersizim bahtsızım, belki gözünde hiçim,

Bu aldığın intikam, bilmem ki sana nettim?


23 Temmuz, 2025

Hifa






Bakışlarımda ekim şiirleri.

Soluklarım arası vuslat hayalin.

Doğrudur; beş öğün acınla bakışlarımı yoğurduğum…

Kekre olmayan tadım zehirden beter.


Tütsülenmiş bir sessizliktir şimdi gözlerim,

Her dalga, kıyında bıraktığım bir özlem.

Göğsümde saklı kırık bir elif gibi

Yaralı harflerimle sana dönerim hep.


Seninle unutulmuş sokaklarda yürür gibi,

Adımlarımı geçmişe sarar da öyle basarım.

Hiçbir saat, seni bekleyişime yetişemez,

Zaman bile tereddütle akar bu yaramdan.


Bir mendil gibi düşer adın dudağımdan,

Nemli, utangaç, suskun.

Saklasam da içimdeki yangını,

İz bırakıyor her sustuğum.


Doğrudur;

Bazen geceleri, göğe bakarken seni bir yıldız sanırım.

Üşüyen dualarımda yerini belli etmeden parlayan…

Bir o kadar yakın, bir o kadar küle uzak.


Doğrudur;

İçimde filizlenmeyen bir baharsın artık,

Toprağım suskun, yağmurum kırgın.

Ve ben, ısrarla çiçek sanırım seni her batakta.


Bir şiir yazsam, senin gözünden başlarım,

Bir harf düşse kalemimden, tenine değer.

Doğrudur;

Sesini anımsamak, yutkunmakta boğulmak gibidir —

ne içime alabilirim, ne salabilirim sana.

12 Temmuz, 2025

Beklerim seni

 


Denizime doğan liman gibisin

Göğsüme dokunan iman gibisin

Emrivaki gelen ferman gibisin

Bakarım uzağa beklerim seni


Kaderimsin benim ömür çiçeğim

Hayat tadımdaki ballı peteğim

Seninle mutluluk benim isteğim

Çıkarım ırağa beklerim seni


Duyarsam sesini içim ürperir

Gözlerim gözüne bakarken erir

Seninle yüreğim her sözü verir

Akarım firağa beklerim seni


Kulağımda küpe ettiğin sözler

Seninle güzeldir baharlar güzler

Gözlerim ufukta yolunu gözler

Kalkarım ayağa beklerim seni


Islat şu gönlümü yağmur gibi ak

Sırılsıklam oldum yağsın sağanak

Gönlümün sığdığı bir tek sığınak

Yakarım çırağı beklerim seni

10 Temmuz, 2025

Bir tek sen varsın



Muhabbetin adı gözlerin demek

Sevgiye münhasır edilen emek

İşlersin seviyi sen ilmek ilmek

Güneş gibi doğan günümde varsın


Canımda kanımda bir tek sen varsın

Sevgini şefkatim sımsıkı sarsın

Sen ömrüme gelen müebbet yarsın

Poyraz gibi esen yönümde varsın


Dokundun ruhuma bir melek gibi

İçimden tuttuğum bir dilek gibi

Hayata attığım son ilmek gibi

Hücre gibi sonsuz gönümde varsın


Elimde meşale yanar seninle

Yüreğime bir kuş konar seninle

Nefesim sevdayı anar seninle

Mazi gibi eşsiz dünümde varsın


Gözlerim esridir bakarken sana

Duygularım renk renk akarken sana

İkrarım ayyuka çıkarken sana

Ezel gibi sonsuz tenimde varsın


06 Temmuz, 2025

Balım

Çizmesem adını kalbimle dile

Yokluğun sinemde biter mi yârim

Bir ömür yaksan da veremem ele
Kalbim seni söker atar mı balım.

Nefesim ruhunu sayıklar içten
Okumayın bana gazel hariçten
İçimde bir çocuk ağlar sevinçten
Gözyaşıma seni katar mı balım

Gönlümde bahardır adın geçince
Kalbim çiçek açar sevda biçince
Aşkın şarabını senle içince
Her yudumda seni yutar mı balım

Sonsuzluğa firak alnımda yazı
Neyler şu bağrıma kışın ayazı
Gönlümde saklıdır aşkın niyazı
Arşa çıkan dua yeter mi balım

Gözlerim dalıyor ufka her gece
Bir tutam varlığın ne kadar yüce
Hasret tanımını yapamaz tümce
Yokluğun ölümden beter mi balım

Bıraktığın izde dururken ferin
Silinmez ne yapsam kanar hep derin
Hasretin hükmünü sürerken yerin
Ölsem de bu aşkın yiter mi balım

Yaz gelmeden soldu bahçemde güller
Neler çektiğimi bilemez eller
Manasızdı sensiz esen tüm yeller
Hiç kimse yerini tutar mı balım

Beklerim Seni


Denizime doğan liman gibisin

Göğsüme dokunan iman gibisin
Emrivaki gelen ferman gibisin
Bakarım uzağa beklerim seni

Kaderimsin benim ömür çiçeğim
Hayat tadımdaki ballı peteğim
Seninle mutluluk benim isteğim
Çıkarım ırağa beklerim seni

Duyarsam sesini içim ürperir
Gözlerim gözüne bakarken erir
Seninle yüreğim her sözü verir
Akarım firağa beklerim seni

Kulağımda küpe ettiğin sözler
Seninle güzeldir baharlar güzler
Gözlerim ufukta yolunu gözler
Kalkarım ayağa beklerim seni

Islat şu gönlümü yağmur gibi ak
Sırılsıklam oldum yağsın sağanak
Gönlümün sığdığı bir tek sığınak
Yakarım çırağı beklerim seni

19 Şubat, 2025

Ben

Ben

A saletin sanki naif bir emsal
F erasetin verir gözlerle ikbal
İ mgeler benginde, mutlu bir masal
F everanla tuğyana dönüşür bu hal
E zeli bakışın mutluluğa timsal..
..................
Beklemek
Kurumuş toprağın yağmura hasreti gibi
Yağan her bir damlanın canladirmasi doğayı
Yemyeşil otlar çimenler çağlayan Irmaklar
Dağlarda otlayan kuzunun gezinmesi gibi




...


Özlemin hâr oldu yanarım yarim
Fırat nehri gibi durmaz akarım
Gittiğin den beri zordayım yarim

Kırıldı bamtelim çalmıyor sazım
Geçsede günlerim durgunum yarim
Senden başka kimseye geçmez nazım
Gittiğinden beri nâr'dayım yarim

Çırpınıp duruyor gönül kafeste
Bir haber beklerim,özledim   yarim
Bedende kalan bu en  son nefeste, 
Gittiğinden beri dardayım yarim

Doğduğumdan beri görmedim günü
Tutunamam gayrı yar'dayım yarim
Gördükce yarını özledim dünü
Gittiğinden beri ölüyüm yarim




Değmesin güzel gözüne dünyanın sancısı
Zemzem ile sunulmuş mehir  yeşil gözlerin
Kalbimi dara çekmiş bakışının acısı
Öldürürken yüceltir mahir yeşil gözlerin

Yüreğim gama bulanır  bu cefadır bana
Kırılmış gönlüme sözün hep sefadır bana
Vuslata köprü ayrılığa vedadır bana
Gönlüme giden yoldur nehir  yeşil gözlerin

Dokunma matemime mahremde yasaklısın
Sen varsın canım içinde ne desen haklısın
Aklımı benden alan hatırada saklısın
Canı cana bağlayan zahir yeşil  gözlerin

Seni andım derinden seni hep seveceğim
Gözlerim gözlerine vurgun hep göreceğim
Hersey hayal olsa yine sana ereceğim
Beni bana öğreten sihir yeşil gözlerin

Meyzem