Bakma perişan halime, ey afet-i devran,
Görenler sana kurban, ben ise sana hayran.
Ne kadar durgunsun ki, bitmez cuş-u huruşun,
Nuş-i şarab eden, şair gibidir duruşun.
İsyankar ruhun var, gülüşün dermandır aşka,
Edan başka, nazın başka, cemalin, bambaşka.
Geçer kalbin safına, her gün tılsım-ı vicdan,
Her elem zeval bulur, kalır insaf ve iz’an
Vicdanları yücelten, budur idrâk ve irfân,
Hayat bulurdu kalpler, aldığın nefeste can.
Kırılmış gönül, muzdarip hayata dem vurur.
Hasret dolu günlerin ateşiyle kavrulur,
Gözün hazine gibi ışıl ışıl her yanı
Sözlerin bir mey gibi sarhoş eder insanı.
Sensin gönlümüzde açan rengarenk bir çiçek,
Susuz kalınca gönül, bu sevdamız bitecek.
Öldürmez, süründürür, o gizemli sözlerin,
Can yakan bakışın var, esrarengiz gözlerin.
...andelib...
Elbet seninle dolar, gamzedeki her hicran,
Bir tebessüm edince, susar feryad u figan.
Sen ki gülzar içinde solmayan tek goncamsın
Rüyama düşen melek, fecre ilham olansın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder