18 Ocak, 2011

el hüzn'ü rafiğ

üreğimin caddesine sinmiş, sessiz.. Kalp kaldırımları yollara sızmış, kimsesiz...Yürek zarında küçük bir uğultu kalmış,nefessiz..El-intizar!..Hayata ve bekaya Ah-u efgan, biraz mağrur, biraz efsunkâr.Kaç kelam eskitti cümlelerin, kaç geceye ilişti sitemlerin ..Kaç uçurum boşluğunda son buldu ümitlerin.







Hangi tarafa yönelse kalbim, çıkış yok, “mahkûmiyetin kimsesiz bir yalnızlık” diye zılgıt çekiyor kör olası düğümler. En çözülesi yerlerinden körleşiyorlar bana. Düğümlerle, hele ki çözümlerle aram yok bu ara! Gelmesin kimse, gelmesin yanıma. Tek kişilik yalnızlık çekmeye alıştım ne de olsa! Arkana saklıyorum düş artığı yalnızlığımı.









Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde kavrulup gidiyorum. Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde savrulup gidiyorum.Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine,atlayıp gidiyorum.Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine,Katlayıp gidiyorum.Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri,Görünüp gidiyorum..












Sözlerimi dize getirin , dergahınızda daim aşka talibim. Defettim bariz isyanlarımı , dilimi üfledim de eşiğinize geldim. Gece ki öz aşkın döşeğinde inzivada...Tesbih tesbih çekiliyoruz aşk'la, otuzüç boncukta bir eksiksiniz!













Yüreğim ıslaktır benim kuytularda ağlamaktan ve hafif uçuktur rengi kurusun diye güneşe asılmaktan.Gidecek yanım çok ancak..gözlerime Yusuf ‘un rayihasıyla gömlek sürenim yok!..Yok mu ensar bir yürek?..










Bu araf beni aşkının alevlerine sürüklüyor Efendim, Ölümcül bir rüya belkide benim ki.Yaradan’a işittirdim , kapıyı açın!Aşkın vahyinde hicretinize geldim.el-intizar! Hayata ve bekaya... Ah-u efgan, biraz mağrur, biraz efsunkâr...biliyor musun Güller kanıyor, beyaz sayfalarda, her güle bir ölüm düşüyor yokluğunda.










Ve anlarsın artık yerde hüzün,gökte hüzün.Hepsi hasret “BİR”ine.Sende hasret ol hep “BİR”ine,”BİR”liğine..Ve yine hüzün dolmuşsa odama,odam dar gelir bana.Yanarım yanarımda yakamam ben asla…







Bir ceza istiyorum. İnfazım, gözlerinde yavaş yavaş erimek olsun. ..!!.Gözlerinde müebbeti istiyorum.En acımasız mahkemelerde yargılasınlar beni.Bedenimden yüreğimi söküp..Yüreğinde nefes almak olsun suçum./İsmail SARIGENE











Özlemekten yorulmuşum kapında durdur beni ..Ucu sana dek ulaşan bin zincire vur beni ..!!Toprağımın gözlerinden çöllerin yanağına,Süzülen bir damlayım yar kabul buyur beni/ Mustafa İSLAMOĞLU









Rabbim; suskunluğum e keskin sözümdür,sözümü sana dair eyle.Kırık kalbim en iyi yanım, kalbimi sana yar eyle...Bir sen doluyorsun icime birde hüzün. Ahı ögretir özüme yüzün. Bir suya, birde sana susuyorum. Prangalar yemiş dilim, artık aşka.."susuyorum"











Yaslanıp yalnızlığın duvarına, gül döküp kalabalıklara her gece . Kimsesiz geziyorum gönül ülkemi, kimse bilmiyor.Tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir ...Atıyorum uçurumlardan, kimse görmüyor!Hançeri sadece kendime sapladım, sapladım ve sustum!..Hüznü yüzümde, acıları gözlerimde topladım sustum!







Belki muhtacım, çaresizim; bir elden, bir koldan acizim Eşrefi mahlukattır adım, işte yaradan katında nacizim..Bitmeyen duamdan, el açıp seni dilendim..Gel gitme diye diye seni istedim..Yalnızlığın tek ayak üstünde durdugu zaman..









KIRGINIMM…Beni yüreğime kırgın bırakan herkese;Bir şehre bir dünya ya.. Bu dünyanın tebessümü unutmuş insanlarına..Unutsak dünyayı, âmâ olsak, dilsiz olsak bir ân için sadece "HAK" deyip sussak, dinlesek; ne der ki kalb?....








Ben de bu dünyaya düşmüş biriyim.. Kimi zaman, şeytan dokunmuş düşüKimi zaman ....af dileyerek kırk yıl gözyaşı döken ''adem'' gibiyim..nü hayra yoramayan ''havva'' ..









Ömrümün Hikayesini yazan en büyük, en güzel yazıcı ..GöNLüM'den geçen güzellikleri alnıma kader diye yaz..Perişan kalbime hayat karışmış.. Aklıma istikamet ver.. !!









Bir sen doluyorsun icime birde hüzün. Ahı ögretir özüme yüzün. Bir suya, birde sana susuyorum. Prangalar yemiş dilim, artık aşka,susuyorum.....Ey alfabemin en güzel harfi yâr!... Gönlüm seni gözümden, gözüm seni gönlümden istiyor... (Hz.Mevlana)










Ben Bir'ini Seviyorum '' Bir'' diye ..(c.c)....ellerimi saracak, hüznümü saklayacak yansız bir düşe muhtacım şimdi..!Tükenmez kalemim tükeniyor, konuşan dilim lal oluyor, anlatamıyorum seni kağıtlara..









HEYHATT..!! beni mi çağırıyor bu ses, yanıldım mı? yandım mı? yanacak mıyım? -ölümle.. ölümü. Ya Rabbim..Secdemden dirilt beni.Secdemde öldür beni. Secdemde dürt beni. Secdemde doğrult beni...








Nasılların sebebini sorarken; sualini cevapladım "niçin"..de. çokluğumda yokluğumu ararken; yalnız kaldım yığınların içinde..








DÜŞMESİN GÜCÜM YETTİĞİ KADAR BENDE KAL BİLİNMEZLİĞİM... GÜCÜM YETTİĞİ KADAR ve BENDE KALABİLDİĞİN KADAR KAL SABRIM.










Ey Yar! Susma!Sen ne dersen;kelam ondan ibarettir zaten! Bil ki;aşkımın aslı hayalken,beni gerçeye ulaştıran yar-i hakikisin sen.. ZANNETMEKİ..FERHAT GİBİ DAĞIN ARDINI GÖRMEDEN BIRAKICAM..!!










Ey kıblesine aşk düşürdüğüm sevda sözcüğüm! Kerem eyle, demlensin içimde mahzun suretin..!Tebessümlerim Gömülsün Yanaklarıma.Gömülsün Özgürce.. Tutulsun..Kırılgan Gözyaşlarım.. Hüznün Seline..








Bilmem hıçkırır mı denizler yüreğim kadar ..Ayrılık vuslata mı gebe yoksa yalnızlığa mı? Benzer mi kanayan yürek "güle"..?Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden.. Bütün ışıklarımı söndürüyorsun!..









Ayet ayet yaşat bu dünyayi RABBÍM.. Sana secde secde yürüyeyim Dua dua kabul et beni.. Sana en yakin oldugum yerde öleyim..









Dışarda göz yanar içerde yürek.Taahhüt ehline tahammül gerek Mazlum yarasına Merhem diyerek GÖZYAŞI sürersen beni de çağır.. Ağla gözlerim ağla...Zamanı ağlamanın...Kalmamış hiç cihanda derdinden anlayanın..








Bir tevekkül istiyorum Rabbim; gözlerimin kapandığı yer umut, açıldığı yer Allah'u Ekber..Karıncalanan ayaklar.. Hatmedilen kaldırımlar..Hâlimi bir onlar, bir de O (c.c.)anlar..aşk "bende"..ben.. Yaradan’da, Yaradan "aşk"’da






Bilir misin "intizar", eşeddu mine'n-nar"dır? Bekletme ki, bekleniyorsun.. Bir yaprak daha düştü ömrümden...Yaşama sımsıkı tutunmaya çalışsam da nafile, ömür bu, bir gün bitiyor...Aşk değil ki sonsuz "OLSUN"...!!








Tertemiz geldik yokluktan kirlendik; Sevinçle geldik dünyaya, dertlenik. Ağladık, sızladık, yandık, yakındık; Yele verdik ömrü, toz olup gittik...!!








Vefasız dünya diye yakınıp durma; Dünya elindeyken tadını çıkarsana! Herkese vefalı olsaydı dünya. Sıra mı gelirdi senin yaşamana?









Bu yolun hoş bir yerinde durabilseydik; Ya da bu yolun ucunu görebilseydik: O umut da yok bu umut da; hiç değilse . Otlar gibi kesilip yeniden sürebilseydik.







Tebessümlerim Gömülsün Yanaklarıma..Gömülsün Özgürce.. Tutulsun..Kırılgan Gözyaşlarım.. Hüznün Seline.. KÜLLİHAL SÜMME ZERHUM! " Allah de, ötesini boşver!.."








susarız ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar…ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen...Lal olan dilimin sözü sendedir Yarab...







Feleği döndürebilir misin muradınca? Ne çıkar gök yedi kat değil sekiz katsa? Er geç toprağa karışıp gidecek gövdeni.. Ha ovada kurt yemiş, ha mezarda karınca.İnsan çeker çeker de sonra hür olur;İnci sedef zindanlarda yuğrulur.Paran pulun yoksa bugün, sağlık olsun:Bugün boş duran kadeh yarın doludur.







Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsünKadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün.Toprak olup gitmişlere sorarsan..Ha gavur olmuşsun ha müslüman.Kimler bu dünyada eğlenmemişse..Ötekinde yalnız onlar pişman? Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar;







Mekke karanlığından, Medine aydınlığına hicret eder ruhum.. Bir örümcek hassasiyetiyle işlenmiş duyguların serinliğindeyim.Beyaz bir kağıda mahkum hançer-i kelâm...Mürekkep zindan olmuş el –âlem elinde..Olmasaydı AŞK gölüne minettar kalem…Hüznüm boy sürermiydi böyle avare dilimde….









huzurunda Sözlerim "GÖZLERİMDEN AKIYOR"... Duâya Saklandım; beni kimse bulamasın...Bu bendeki Nâr demire bile zarar... Nefs-i zebûnun eline bırakma beni Ey Yâr..









Na’zar eyleme yar! Lal’im… Ahvalim mecalsiz… Külliyen yalan olsun Aşk’sız geçtiğim her gün! Sen Na’zar eyleme de Aşk konsun benim adım!!...Sonsuzluk çağrısına ses ver ey aşk! Mevti tadacak nefsime değil, ölümsüz ruhuma kaynaş.








Muhtacim! Bir sevr sicakligi Bir La -Tahzen!..Lisani Bir sabir Tavsiyesi.. Ey Yar! Ben, Senin katindan gelecek olan her hayrinF A K İ R İ Y İ M !...Gökyüzü bilmişken ben seni. Toprağa düşen ne kadar yağmur tanesi varsa hepsini sana râm eylemenin niyazıdır bu ağıt..









Hasret, hıçkırıklara boğulmuş bir sükût ve yanmaksa madem, Kasvet şehrinden en kutlu fasıllara çeker beni Üstadem...Biliyorum ki vuslatı getirecek olan bu hasrettir. Hayalleri gerçek kılacak olan kalbimde ki yanık kokusu, sevgimdeki basirettir./Kadim Dolunay









Eğer yüreğinizde bir bulantı,kafanızda bir kuşku hissediyorsanız,varlığınızda bir rahatsızlık çevrenizde bir huzursuzluk varsa ;kader sizi seçmeye çağırıyor demektir.Ya size uzatılan ipe sımsıkı sarılıp kurtulacak ya da boynunuzda bükülü bir iple ateş vadisinde dolaşmaya razı olacaksınız../Rasim Özdenören









Ey çöl yalımı saçlarında hüznün şarkısını mırıldanan kulbe-i âhzân'ım! Ey karanfil yanığı gözlerinde aşkın cilbâbını kuşanansûret-i efkârım! ..Aşk Sadece Sende Mecnun Eyledi Beni...










Bir tek bana sağırsın tüm aleme duyurdun..Sana muhtaç bir kalbi yetimliğe doyurdun.Kul hakkına girer bu, demedi deme.!!Ah.. ki ah... Zaman diyorum simdi...Sözü kesmek gerek GÜLÜN yaprağıyla; Düne de Bugüne de Hamdolsun...










Kader maddesini okumadığım kitap kalmadı ,altından kalkamadım.Ne kadar kolaymış oysa ,sonunda bıraktım kendimi kadere.amenna..Her yanım kaza bela.her belada bir belî.amentü billahi.(N.Bekiroğlu)








Ben söz olayım, Sen anlam yap beni. Ben kul olayım, Sen bahtiyar yap beni. 'Ben' olmaktan vazgeçmiş biri olarak bul ,geride kalan sessizliği, o sessizlikte 'Sen' yap en baştan beni. Sende dirilerek Sana karışmış olayım. Allah'ım, Sen'de kıl beni.










Kelimeler tozlanmaz; Sayfalar sararır... Zaman yıllandırır; Söz uçar, yazı kalır... Sızı gibi...Anı gibi...Ömür gibi... Gelir sormadan; gider haber vermeden... Ne yetişilir, ne de tortusuyla yetinilir... Yazılır söz olur; yüreğe değen bir çift göz... Elde avuçta kalmaz; yok olur, toz olur... Elde kalan; gözde iki damla yaş...








Elmas bir gözdür yürek: Ve çizilmeye görsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme.










İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar.! diye niye küçümserler ki; Kalp pek mi büyük incirden? Bakın bakalım insan neler çekiyo.. incir çekirdeği kadar kalbe düşenden...








''Suskunluk yaranın kanamasıdır. Suskunluk dününü öldürmenin yasıdır. Suskunluk İnsanım diyenlerin sahteliğine lal kalınmasıdır









Uzak olan benim AFFET. Yakınlığına kör oldum, dediklerine sağır...Lakin utandım karşında yine...Karanlıklardan aydınlık bir ufuk belirirken, baktım ki; Yine """SEN""".









Ben diyorum ki: Vuslatı beklerim, yâr, gaffâr.. Aşk diyor ki: "El-intizâr eşeddü min-en-nâr!.."Beklemek, ateşten şiddetlidir""








Ettiğin cevri bile kendime nimet bilirim... Küsemem bahtıma sevmeyi kısmet bilirim... Eremem vaslına. Lâkin erebilsem de yine;Doyamam vuslatına kendimi hasret bilirim...









Gecelerin ilerleyen vakitlerinin derin karanlığını aydınlığa çeviremeyen hiçbir gayret başarıya imza atamaz...










Kul bile YARADAN''a ihanet ederken, kulun kula ihanet etmesi neden bu kadar zor olsun !..Hαyαt tiyαtro qibidir , en kötü insαnlαr en iyi yerlerde otururlαr !








Her bir nefes kadardır lisanım. Kelimeler kandırır göz aldanır amma.. dilde değil yureğimdedir ihsanım... Azat ettgim kadar hür, sevdigim kadarsın "cânânım"...!










Hayatın en önemli nedenlerinden biri, yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı öğrenmektir. Unutmamamız gereken bir şey var;"""HAYAT VİCDANDIR"""...












Göğsümü yarıp, Yüreğimi çıkarıp avuçlarına koyasım var... Fazla Yük Yüklemiş olmam dimi.. Taşırsın Değilmi ?Efkarın Cana Yettiğinde Kapat Gözlerini ..'Vuslat'ı Düşün... Daha Olmadı Sök Yüreğini Yüreğime Sal..!









"Dedim; Ağız Tadı, Bal ile Olmaz, Bana Sencileyin Sultan Gerektir... Dedi : Hal iledir Kal ile Olmaz! Seven, Sevdigine; Kurban Gerektir!"









"Kalbe ateş düşünce, ayrılıklar ümide köprü olur.. kavuşmalarsa O´nun için atan yüreklerin birleşmesi, sevgilerse gerçek sevgiye bir tohum, Sevgili´ye giden yol olur..."









Vazgeçmenin öncesinde,vazgeçilmenin içindeyim.Sen bir adım sus,ben koşar adım susarım.Konuşmadan yaşarım ölüm sessizliğimiVe sustum; konuşsam bir harf daha sızıverse çatlamış dudaklarımdan sanki İsrafil 'suru' üfeleyecekti ! Kıyamet kopacaktı sanki !Bir çeşmeye koşar gibi koşuyorum Sana ...Anlasana !












Ey yüreğime düşen "nurum",gözüm gözüne düğümlü bir ilmek,söyle mümkün mü aşkınla bağlanan yüreğimi senden çözmek? " Susunca, kelimeler secdeye kapandı.Her şey kendi derinliğine vardı...Sükutunu kınından çekme!...Dilin dağılır..!









Suskunluğumun kıyametidir bu an.Tüm mahşerler gözlerimde…Asi iç çekişler kapıları çarpan ellerimde. Ve ah’lar yumruğumu vurduğum masalarda, cam kırıklarında..Seninle yarılsın kalbim yedi kat göğün fevkine. Yükselt Allâh'ım aşkının keremiyle... "bizi bu çöllerde mahvettirme"











Ey A Ş K !.. Bir kere süreydin elini-yüzünü duama, gözyaşlarıma; gerisi Allah Kerim'di..Ey A Ş K !..gel şu acize...H Ü Z Ü N kadar yakış . . !vallahi cömertliğini dilemiyorum!..







Hiç yorum yok: